Bayraktar kendisine yöneltilen, "Baykar'ın SİHA sattığı ülke Türkiye'ye savaş açarsa ne olur?" sorusuna, "Yüksek teknoloji içeren cihazların ileri seviye yazılımları var. Bu yazılımı yapan ülkeler bu cihazlara hükmediyor." yanıtını verdi. Geçtiğimiz günlerde havalanan insansız savaş uçağı Kızılelma'ya ilişkin de konuşan Bayraktar, "Savaş uçaklarına karşı muharebe edebilecek. Hatta süpersonik varyantını da yapmayı düşünüyoruz. Sesin üstünde de uçabilen bir varyantı olacak." dedi.
Suriye, Libya, Dağlık Karabağ, Ukrayna-Rusya Savaşı ve Türkiye'nin yurt içi ve yurt dışı operasyonlarındaki başarıylarıyla küresel çapta üne kavuşan Türk SİHA'larına talip olan ülkelerin sayısı her geçen gün artıyor.
SİHA SATILAN ÜLKELER TÜRKİYE'YE SAVAŞ AÇARSA NE OLUR?
Türkiye için kritik öneme sahip olan gelişme, bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, katıldığı canlı yayında, vatandaşların merak ettiklerine, SİHA teknolojisine ve Türkiye'nin SİHA ihracatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bayraktar kendisine yöneltilen, "Baykar'ın SİHA sattığı ülke Türkiye'ye savaş açarsa ne olur?" sorusuna, "Yüksek teknoloji içeren cihazların ileri seviye yazılımları var. Bu yazılımı yapan ülkeler bu cihazlara hükmediyor." yanıtını verdi.
"
Selçuk Bayraktar'ın açıklamalarından satır başları
MUHAREBEDEKİ FAYDASINI BÜTÜN DÜNYA TÜRKİYE İLE GÖRDÜ" şu şekilde:
İHA'ya sahip olmanın nasıl bir avantajı var?
"Bütün dünya ülkemizin geliştirdiği SİHA'ların muharebedeki marifetlerini görünce bir anlamda muharebede paradigma değişimi oldu. SİHA dediğimiz zaman biraz daha keşif maksatlı tasarlanmış ama yanına da silah sistemleri eklenmiş, daha çok biraz daha düşük süratlerde uçan çok uzun süre havada kalan canlı görüntü aktaran bir sistemden bahsediyorsunuz. Bunların mevcut yüksek teknolojili sistemlere karşı muharebede ne kadar büyük bir fayda sağladığını bütün dünya Türkiye ile gördü aslında. İlk defa İdlib'de sonrasında Libya'da ve Karabağ'da şimdi de Ukrayna'da görüldü.
"BAYRAKTAR TB-2, YÜZDE 93 YERLİLİK ORANIYLA YAPILDI Kİ BU BİR REKOR SAYILIR"
Bahsettiğimiz teknoloji savunma sanayii teknolojisi olduğu için inanılmaz kısıtlar var. Teknolojik ambargolar var. Bunu dünya çapında düşünecek olursanız bir kere tasarımı milli ve özgün. En büyük katma değer aslında yazılımda. Bayraktar TB-2, yüzde 93 yerlilik oranıyla yapıldı ki bu bir rekor sayılır. Bunu ne kıymetli kılıyor? İçindeki teknoloji. İçindeki dünyadan tedarik edilen çipler hariç neredeyse her şeyini biz tasarlıyoruz aslında buradaki en değerli şey tasarım gücü. Bayraktar TB-2'nin içinde 40'tan fazla bilgisayar var. Kaportasını düşünecek olursanız bütün gövdesini de biz tasarlıyoruz. Aerodinamiklerine, fren balatasına kadar biz tasarlıyoruz, üretiyoruz. Oraların çok kıymeti yok onu kıymetli kılan içindeki o bilgisayarlar. Milyarlarca, milyonlarca satır yazılım onu kıymetli kılıyor.
KIZILELMA'NIN BU NOKTAYA GELMESİ NE KADAR SÜRDÜ?
2021'in başlarında ortaya çıktı tabi Akıncı'yı yapmadan bunu yapmamız mümkün değildi. Formula 1 ekibi gibi çalışan bir ekibiz. Hatta bir anlamda mini İHA'nın geliştirilmesiyle birlikte Kızılelma'nın yazılımıyla satır, satır uğraştım. Şimdi ekibimiz çok daha büyük. Uzmanlık alanım aslında bunların otomatik uçuşu açıkçası. Malazgirt projesini türlü bahanelerle, iftira atarak, karalayarak o dönemin bürokratları durdurdu. Güneydoğu'da arazide çok yoğun çalıştığımız zamanlar, arazide 3-4 senem geçmiştir.
SÜPERSONİK KIZILELMA GELİYOR
Kızılelma, savaş uçaklarına karşı muharebe edebilecek. Hatta süpersonik varyantını da yapmayı düşünüyoruz. Sesin üstünde de uçabilen bir varyantı olacak.
"KİMSEDEN BİR KURUŞ DESTEK ALMADIK"
Baykar, bizim İnsansız Savaş Uçağı mücadelemize yaklaşık 20 sene önce aile teşebbüsü olarak başladı. Ufacık bir ekipti. Kimseden bir kuruş destek almadan yapıldı. Ülkemizin teknolojideki kuşatılmışlığını yıkma seferberliği olarak gördük. Bir kıvılcım yakarsak aynen Nuri Demirağ'ın, Vecihi Hürkuş'un yaptığı gibi nasıl 'İstikbal nasıl göklerde'yse bir anlamda da onun peşine düştük. O serüven bizim üzerimizde etkili olduk.
Kimi zaman zorluklarla da karşılaştık. Hatta babam şöyle derdi; 'Bizim uçaklarımız bürokrasinin koridorlarında değil Gabar'da, Şırnak'ta, Hakkari'de ülkemizin semalarında hep uçtu' diye tarif ederdi. Hikâyede en önemli noktalardan birisi de bu. Bu teknoloji cephede askerle birlikte geliştirildi."
Gönder