İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür şunları söyledi:
'Karlıova'dan Kuzey Anadolu fayı geçiyor ve bu fay dünyanın en tehlikeli fayı. Bir de Doğu Anadolu fayı var, Karlıova'dan Malatya'ya ve Hatay'a doğru. Daha yeni depremler oldu, on binlerce insanımız öldü. Bir de Malatya fayı var, Malatya'nın batısında. Bir de Pülümür'den giden Ovacık fayımız var. Bu fayların hepsi aktif faylar. Deprem böyle her gün olacak gibi zannetmeyin. Bingöl'den Elazığ ve Malatya'yı vuran Doğu Anadolu fayı, yaklaşık 500 senede bir çok ciddi depremler üretiyor.'
Özellikle Elazığ ve çevresinin fay hatları ile çevrili olduğunu belirten Görür, şunları kaydetti:
Deprem böyle her gün olacak gibi zannetmeyin. Bingöl'den Elazığ ve Malatya'yı vuran Doğu Anadolu fayı, yaklaşık 500 senede bir çok ciddi depremler üretiyor. Yani yılda 1 santimetre hareket ediyor. Siz o bir santimetre hareketi hissetmezsiniz. Anadolu yılda bir santimetre batıya, Akdeniz'e doğru gidiyor. Onu biz hissetmeyiz ama bunlar orada stres biriktiriyor. Doğanın zaman mefhumu yok. Bizim için mesela 1000 sene çok büyük bir zaman ama doğa için salise bile değil. Şimdi yaklaşık 500 senede bir diyelim deprem üretiyorsa bu fay, demek ki bu son yaşadığımız depremler bu çevrede özellikle çok eskiden birikmiş olan stresin belirli nedenlerle açığa çıkması sonucu olan şeyler.'
Altyapıların da depreme uygun olması gerektiğine işaret eden Görür şu ifadeleri kullandı.
'Yapıyı zeminden ayırmayın, yapacağınız temeli o zeminden, jeolojiden, jeofizikten, oradaki parametrelerden bağımsız düşünmeyin. Bu parametreler gözetilmeden sadece inşaatı güçlendireceğiz, sağlam yapacağız demekle olmaz. Bir binanın altının kayalık olması onun güvenli olduğunu göstermez.'
Görür, deprem konusunda halkın da duyarlılık göstermesi, depreme dirençli yerleşim alanlarının oluşturulması noktasında devletin, yerel yönetimlerin ve halkın birlikte hareket etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
'Yapıyı zeminden ayırmayın, yapacağınız temeli o zeminden, jeolojiden, jeofizikten, oradaki parametrelerden bağımsız düşünmeyin. Bu parametreler gözetilmeden sadece inşaatı güçlendireceğiz, sağlam yapacağız demekle olmaz. Bir binanın altının kayalık olması onun güvenli olduğunu göstermez.'
Görür, deprem konusunda halkın da duyarlılık göstermesi, depreme dirençli yerleşim alanlarının oluşturulması noktasında devletin, yerel yönetimlerin ve halkın birlikte hareket etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Gönder