Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), dünyanın bir numaralı krizlerinden biri olan enerji krizini, İstanbul’da düzenlenen “Dünya Enerji Krizi: Çözümler & Yenilenebilir Enerjinin Rolü” başlıklı bir konferansta ele aldı.
Konferansta, IICEC tarafından hazırlanan 'Türkiye Yenilenebilir Enerji Görünümü 2022 Raporu' lansman sunumu da gerçekleştirildi.
Konferansa katılan isimler arasında yer alan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol Avrupa’nın 2023'ü nasıl atlatacağını, krizin 3 bölgeyi nasıl etkilediğini konferansta anlatırken, Haberturk.com’a özel açıklamalarda da bulundu.
“2022’Yİ ARAYABİLİRİZ”
Birol, “Rusya, dünyanın 1 numaralı enerji ihracatçısıydı ancak bu artık değişiyor. Dünyanın içinde bulunduğu enerji krizine bakmak için öncelikle 24 Şubat günü, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği gün ve sonrası olarak bakmak gerekiyor. Bu süreçte atılan adımlar 1. Global Enerji Krizi’ne neden oldu. Küresel bir enerji krizinin ortasındayız. Dünyanın birçok ülkesinin hatta tamamına yakınında enflasyon oranları 40 yıldır görmediğimiz seviyelere ulaşmış durumda. Dünyadaki birçok ülke ki, buna AB’de dahil resesyona girme tehlikesiyle karşı karşıya. ‘2022 yılı kötü bir yıl oldu, Allah’tan geride bırakıyoruz’ deniliyor. Ki gerçekten doğru, ama bence popülist bir yaklaşım çünkü; 2023 çok daha zor bir yıl olacak. Yani 2022’yi arama durumumuz bile olabilir” diye konuştu.
“1 NUMARALI KURBAN, GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER OLACAK”
Birol sözlerine “İki tane soru var. Birincisi; ‘ülkeleri kriz nasıl etkiliyor ve nasıl etkileyecek?’ Bunun için üç bölgeye bakmak gerekiyor; gelişmekte olan ülkeler, Avrupa ve Rusya” diyerek devam ederken, yaşanacak krizin gelecekteki yıllarda bir numaralı kurbanının gelişmekte olan ülkelerin, Afrika ülkelerinin olacağını vurguladı.
Birol Avrupa’ya son 5 yıl boyunca ‘kaynak çeşitlendirme’ konusunda uyarılarda bulunulsa da sorunu şu an fark ettiklerini ve kriz bittiğinde on yıllarca tek bir ülkeye bağlı olmaları nedeniyle özeleştiri yapmaları gerektiğini de ifade etti. Birol “Şu an itibarıyla Avrupa bu kışı yara bere alsa da geçirecek gibi gözüküyor ama bence esas sorun 2023-2024 kışı olacak” derken, Avrupa için ikinci kötü haberin bölgenin bel kemiği olan sanayi sektörünün olacağını da vurguladı. IEA Başkanı “Enerji maliyeti arttıkça üretim maliyeti de artacak. Tedbir alınmazsa önemli sanayi sektörlerinde yavaşlama görülebilir ki bu sektörler istihdamın da beşiği” diye konuştu. Ancak tüm bunlara rağmen Birol Avrupa’nın tüm zor şartlara rağmen isabetli adımlar attığını, cesaretli ve daha önce eşi görülmemiş adımlar en azından bu kışı az hasarla anlatabileceğini bir kez daha vurguladı.
“RUSYA EN İYİ MÜŞTERİSİNİ KAYBETTİ”
Rusya’nın ise açıklamalarının aksine zor durumda olduğunu belirten Birol “24 Şubat itibarıyla Rusya’nın toplam petrol ihracatının yüzde 55’i, toplam doğalgaz ihracatının yüzde 65’i Avrupa’ya gidiyordu. Avrupa aslında oldukça iyi bir müşteriydi. Ama Rusya savaşla birlikte büyük farkla müşterisini kaybetti. Rusya’nın Avrupa’yı ikame edecek yeni pazarlar bulması çok zor. Örnekle açıklamak gerekirse, petrolde Avrupa’ya gelmesi ortalama 6 gün, Asya’ya ise 56-57 günlük bir süre. Orada ciddi bir sorunla karşı karşıya kalacak ve önemli gelir kaybına neden olacak” dedi ve global enerji krizinin gerek gelişmekte olan ülkeler, gerek Avrupa gerekse Rusya için iyi şeyler getirmediğini belirtti.
KRİZ, YENİLENEBİLİR ENERJİYE GEÇİŞİ ETKİLEDİ Mİ?
Peki krizin tüm zorluklara rağmen temiz enerjiye geçişi hızlandırdığını söylemek mümkün mü?
Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı bunun mümkün olduğunu belirtiyor:
“Bunun için de birkaç tane gerekçeye bakabiliriz. Yenilenebilir enerjide bugün dünyada muazzam bir gelişme var. Önümüzdeki beş yıl içerisinde dünyadaki yenilenebilir enerji kapasitesi 2400 gw artacak. Bu dünyanın son 20 yılda yaptığı artışa bedel bir orandır. Bu yıl, enerji verimliliğindeki artış, ortalama yıllardaki artışın iki misli kadar oldu. Bunun da nedeni yine hükümetlerin hem teşvik getirmeleri hem de bu alanda attıkları adımlar. Son olarak ise elektrikli arabalar. 2019 yılında dünyada satılan her 100 arabanın 4’ü elektrikliyken, bugün dünyada satılan her 100 arabanın yaklaşık 15’i elektrikli. Tahminlerimize göre, 2030 yılında dünyanın en büyük üç pazarı Amerika, Çin ve Avrupa’da satılacak her iki arabanın bir tanesi elektrikli olacak."
Global enerji krizinden hükümetlerin verdiği tepkinin temiz ve güvenilir enerji teknolojisine geçişi hızlandıracağını belirten Birol bunun üç nedeni olarak enerji güvenliği, sanayi politikaları ve iklim değişikliğiyle ilgili gelişmeleri gösterdi. Birol esas itici gücün ülkelerin belirttiğinin aksine iklim değişikliği değil enerji güvenliği olduğunu vurguladı.
Konferansın sonunda Birol Haberturk.com’dan İrem Kuşoğlu Görgü’nün sorularını da yanıtladı.
“AVRUPA BU SENE ŞANSLIYDI”
Birol “Son röportajımızda ‘Küresel bir enerji krizinin ortasındayız’ demiştiniz, demeye de devam ediyorsunuz. Bu kapsamda Avrupa ve Batılı ülkeler önlemler alıyorlar. Buna tavan fiyat uygulaması da dahil. Ülkelerin yanısıra bireysel de birtakım önlemler alınıyor, yaptırımlar uygulanıyor. Konferansta da ‘Avrupa için asıl sorun 2023-2024 olacak’ dediniz. Bu bağlamda Avrupa riskleri minimize etmek için neler yapmalı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Avrupa’da bu riskler 2022 yani bu kış için oldukça düşmüş vaziyette çünkü Avrupa’daki doğalgaz depoları yüzde 90 civarında dolu. Eğer çok büyük bir aksilik olmazsa, yani hiç beklemediğimiz kadar uzun ve soğuk bir kış geçmezse, Avrupa kışı yara bere alarak geçirecek. Ama bu kışı geçirdiğimiz zaman, Şubat-Mart ayına geldiğimizde, yüzde 90 olan seviye yüzde 30’lara inecek. Şimdi gelecek kış için, bunun yüzde 30’lardan tekrar yüzde 80’lere 90’lara çıkartmak çok zor. Çünkü birincisi Avrupa bu yıl hala Rus gazı alıyor. Normal bir yılda yüzde 50 bcm kadar alıyordu bu sene 60 bcm’e düştü ama aldı. Gelecek sene büyük ihtimalle olmayacak. İkincisi, gelecek sene itibariyle dünyaya gelecek olan yeni LNG tedariki şimdiye kadarki en düşük oran olacak 20 bcm civarında. Bu tarihi ortalamanın yarısı kadar bir şey. Artı, Çin bu sene COVID-19 kısıtlamalarından dolayı ekonomisi zayıftı. Ve her sene Çin’in LNG ithalatı artarken bu sene düştü. Ama gelecek sene artacak. Yani Çin zaten az olan LNG tedarikini büyük kısmını alacak, Avrupa’ya fazla bir şey kalmayacak. Üçüncüsü ise, bu sene biz Avrupa’da çok şanslıydık çünkü oldukça ılıman bir kış geçirdik. Eğer gelecek sene mevsimler normale dönerse gerçekten çok zor olacak. Bence, Avrupa’daki 2023 kışı 2022 kışından çok daha zor geçmeye aday.”
“AVRUPALI ŞİRKETLER ABD’YE GİDEBİLİR”
ABD’nin enerji konusundaki teşvik paketleri ile son dönemde ciddi önlemler almaya çalışıyor. Peki Avrupa’daki şirketleri teşvikler sonrası ABD’ye gidebilir mi?
Birol konuya ilişkin “Kesinlikle. Ben size söyleyeyim, şu anda Avrupa’nın ve Almanya’nın en büyük petrokimya tesislerinden biri, önemli bir parçasını ABD’ye taşıyor. Hatta geçenlerde Paris’teki Charles de Gaulle Havalimanı’nda Avrupa’nın en önemli elektrik şirketlerinden birinin CEO’su ile karşılaştık. Nereye gittiğini sorduğumda 'Ben ABD’ye gidiyorum. Çünkü yatırımımızı orada yapacağız, batarya yatırımı' dedi. Çünkü muazzam bir teşvik alıyorlar ve vergi muafiyetleri çarparak artıyor. Son derece de karlı yatırımlar. Ben Avrupa’daki pek çok üretim fabrikalarının ABD’ye gidebileceğini düşünüyorum. Bunu önlemenin tek yolu Avrupa’nın da buna benzer tedbirler getirmesidir. Bu konuda da biz Avrupa Birliği ile çalışıyoruz. Sayın von der Leyen ile birlikte yine bir master plan geliştiriyoruz. Umarım bu da Avrupa için iyi olur bizim için de Türkiye için de önemli. Çünkü Türkiye’de ticaretin hemen hemen yarısı Avrupa ile yapılıyor” diye konuştu.
“FÜZYON ENERJİ BUGÜN DEĞİL YARINDAN ÇOK SONRASI İÇİN”
Peki ABD’nin açıkladığı füzyon enerji gelişmesi sanıldığı kadar yakın geleceğin gündemi mi? “Bu sorunun yanıtı kolay” diyen Birol “Bugün için değil, yarın için değil, yarından sonraki bir gün için. Belki yarından çok daha sonraki günler için olabilir” diyerek alternatif arayışında şu an için füzyon enerjiden bahsetmenin çok çok erken olacağını belirtiyor.
Ancak kesin olan bir şey var o da enerji krizinin yakın zamanda sona ermeyeceği…
Gönder